14 yaşında VW T4 model bir minibüsü sıcacık bir yaşam alanına çevirerek başlattı Lauren Smith ve Calum Creasey kendi harika hikayelerini. İngiliz çift 2010 yılının İlkbahar’ında karar verdi yola çıkmaya. Ceplerinde azıcık paraları, akıllarında gidilecek-görülecek milyon tane rotayla beraber yola koyuldular.
Avrupa’da yaklaşık 130 bin kilometre yol teperken sörf de yaptılar, uzun yürüyüşler de. Her gezgin gibi yolda kendileri gibi renkli insanlarla karşılaştılar. Gülen yüzleri daha da güler hale geldi zamanla. Yorgunluk değil, biriktirdikleri şey sayısız anı ve asla unutulmayacak mutluluklar oldu.
Videoyu izler izlemez yola koyulur da alttaki satırları okumaz, fotoğraflara bakmazsanız durumu anlayışla karşılarız. :)
Yolda videolar, fotoğraflar çekerek ve aslında bunu oldukça profesyonel bir çizgide, başarıyla yaparak pek çok anlarını belgeledi Lauren ve Calum. Onca yolun ardından bir zamanlar kendilerine çekici gelen, minibüslerinin eskiliği artık onlar için bir engel teşkil etmeye başladı. Elleri yağ lekesinden kurtulmaz oldu.
Şimdi sevimli çift yol boyunca aldıkları notları, tuttukları günlükleri, çektikleri sayısız kareyi bir araya getirdi ve bir kitap çıkardı karar verdi: “The Rolling Home“. Çift, bu kitapta 5 yıllık maceralarının aslında herkes tarafından nasıl da kolaylıkla ve çok çok az para harcanarak yapılabileceğini anlatıyor.
Hayal gücüne sahip herkes için böylesi bir seyahatin mümkün olduğunun altını çizen ikili bu kitabı Kickstarter‘da bizlere sunuyor. Kitap başta olmak üzere bazı başka ödüllerle de para toplamaya çalışan çift bu parayla bir 130 bin kilometre daha yol yapmanın peşinde. Para nereye mi gidecek? İddia ettiklerine göre yarısı aracın bakım-onarım masraflarına… Geri kalanı kitap ve diğer materyallerin basım, hazırlanma sürecine…
208 sayfadan oluşan kitabın da ön siparişinin verilebileceği Kickstarter kampanyası çoktan hedeflenen tutarı yakalamış bile. Kitabın Aralık başında dağıtımına başlanacağını hatırlatırken daha fazlasını merak edenleri ilgili sayfaya alalım.
h/t: kickstarter
Başka N’olmuş: Şehrin gürültüsüne değil, doğanın ritmine kulak verilen muhteşem “Özgürlük Koyu”