Gönül ister ki, aşka güzellemeler yaparak başlayalım yazıya. Fakat gelin görün ki nice aşıklar, ne yazarlar, ne efsaneler anlata anlata bitirememiş. Şimdi biz mi iki cümlede anlatacağız aşkı? Yaşayan bilir işte, fena bir şey, muhteşem bir duygu kendisi. Aşkın insanı öldürmeyip süründüren, bünyede tahribat yaratan bir şey olduğunu düşünüyorsanız da muhtemelen aşktan değil, aşk acısından muzdaripsinizdir. Çünkü bilim bile diyor ki aşık olmak vücudumuza çok iyi geliyor. Çok. Öyle böyle değil. Nasıl mı?
Auguste Rodin
1. Aşk doğal bir ağrı kesici
Aşkın iyi hissettirdiğini biliyoruz tabii ama araştırmalar diyor ki sevdiceğimizle 10-20 saniyelik bir sarılmanız bile beynimizde oksitosin, yani size sakinlik ve yakınlık hissettiren bir kimyasal, salgılanmasına sebep oluyor. Aşık olduğumuz o muhteşem insanın bir fotoğrafına bakmak bile ağrıları azaltıp dayanma eşiğimizi arttırıyor. Çünkü o kurnaz beynimiz fotoğrafa baktığında, bunu zevk veren bir oyalanmayla özdeşleştiriyor ve böylece herhangi bir ağrı bizim için daha dayanılır oluyor. Araştırmalar bununla da kalmıyor ve orgazmın başta kronik sırt ağrıları, eklem ağrıları ve kramplar olmak üzere birçok ağrıyı pek iyi şekilde alt ettiğini söylüyor.
2. Aşk kalbinize iyi geliyor
Araştırmalara göre aşkın ifadeleri, kalp atış hızınızı yarı yarıya düşürüyor. Hatta bu hal, stresli durumlarda kendini daha iyi gösteriyor. Aşk uzun vadede kalp sorunları riskini azaltıyor.
Bununla birlikte yine oksitosin denilen hormon, sağ olsun, stresi azaltıyor, tansiyonu düşürüyor, kaygıyı azaltıyor ve depresyonla başa çıkmamıza yardımcı oluyor.
Henri de Toulouse-Lautrec
3. Aşk vücudun hastalıklarla mücadele etmesine yardımcı oluyor
Vitaminler de önemli tabii ama bir aşk değil. Aşka dair aktiviteler -neler olduğunu anlatmayalım uzun uzun şimdi- vücudumuzun endorfin üretimini arttırıyor. Bu da bağışıklık sistemimizi güçlendiriyor. Bunun yanında sevildiğini hisseden insanlar, tedavilere daha iyi cevaplar veriyor ve hatta hastalıklarla savaşmak için daha yüksek motivasyonlara sahip oluyorlar.
4. Aşk uykusuzluğa iyi geliyor
Oksitosin ve endorfin gibi pamuklara sarmamız gereken aşk hormonlarımız, stresten sorumlu allahın belası kortizol hormonunun salınımını engelliyor. Böylece daha iyi bir uyku çekebiliyoruz. Bunun yanında sevişmenin de, güzel bir gece uykusu için en iyi çare olduğu bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Uykusuzluk problemi çekenler, önce bir bu yöntemi deneyin.
5. Bağımlılık ihtimalini ve yoksunluk semptomlarını azaltıyor
Alkoldür, kokaindir, nikotindir; bunlar hep vücudumuzdaki dopamin seviyelerini etkilediğinden bağımlılık yaratıcı maddeler. Dopamin ise ani zevk ataklarından, sevinçli anlarımızdan sorumlu bir hormon.
İşte aşk da aynı şekilde çalışıyor. Ama dopaminin yanında testosteron ve oksitosin salınımını da arttırdığı için bağımlılıkla savaşmada ve bağımlılıktan korunmada mükemmel bir kombinasyon yaratmış oluyor. Diğer bir deyişle aşk, ihtiyacımız olan zevk ve heyecanı bize zaten veriyor. Öte yandan herhangi bir bağımlılıkla savaşırken, seviliyor olduğumuzu hissetmek de yoksunluk sendromu denilen ve bağımlılığa elveda demekten kaynaklanan sıkıntıları azaltıyor.
Hissettirdiği o olağanüstü duygular yetmiyor da illa bilimsel bir desteğe ihtiyaç duyuyorsanız işte gördünüz: Aşk harika bir şey. Psikolog Robert Sternberg diyor ki “İfade edilmezse en büyük aşklar bile ölür.” O yüzden son sözümüz “Seviyorsan git konuş bence.”
Daha fazla bilgi için: newark.rutgers, usatoday, ncbi
Yazının orijinali: brightside
Başka N’olmuş: Sokaklardaki en romantik aşk manzaralarını yakalayan fotoğrafçı