Son yıllarda kadın güzelliğine dair yaratılmış gerçek dışı kabullere baş kaldıran çok fazla çalışma görüyoruz. Bu çalışmaların büyük kısmı da kadın fotoğrafçılardan geliyor. Çünkü fotoşopun yarattığı “ideal”, özellikle kadınları öyle bir etkiliyor ki birçoğumuz kendi bedenimizle barışabilmek için adeta savaş veriyoruz. Bu savaştan her zaman galip çıkmak öyle kolay değil. Aksine bazen farkında bile olmadan o ideale ulaşmak için paramızdan, zamanımızdan, mutluluğumuzdan kayıplar veriyoruz.
Tüm bu var olma mücadelesinin temelinde hepimizin durup bir an düşünmesini sağlayabilecek basit bir soru var: “Güzel kadın nedir?“. Fotoğrafçı Neringa Rekasiute de bu fotoğraf serisini hazırlamaya aynı soruyla başlıyor. “We.Women” (Biz.Kadınlar) adlı seri Facebook vasıtasıyla gönüllü olan kadınların katılımıyla yapılmış. Rekasiute kadınların yalnız ve çıplakken kendilerini nasıl gördüklerini göstermek istemiş.
Ayna karşısında duran kadınların yüz ifadeleri “ideal kadın” baskısıyla nasıl başa çıkmaya çalıştıklarının bir kanıtı gibi. Bazıları doğrudan aynadaki suretlerine bakarken kimisi gözlerini kaçırıyor. Fotoğrafçı basın açıklamasında “Kadınların yarısı vücutlarından memnun değil.” sözlerini kullanıyor. Serideki kadınların her birinin kiloları veya zayıflıkları yüzünden aşağılanma, vitiligo, anoreksiya, bulimia, depresyon, meme kanseri gibi geçmiş deneyimlerine sahip olduklarını belirtiyor. Rekasiute‘nin de dediği gibi bu proje toplumdaki derin yaraları gösteriyor.
Başka n’olmuş: Doğum çatlakları, sarkmış karınları, büyük göbekleriyle güzelliğin tanımını yeniden yapıyorlar
Fotoğrafçının web sitesine ve proje hakkında ayrıntılı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.