Evet, teknoloji ne kadar değişirse değişsin, 3D’lerin tahtına 5D’ler eklensin bazı şeyler hiç değişmiyor. Sinema salonlarında arka koltuklar hala çifter çifter doluyor. Partnerinin ya da yeğeninin hatrıyla gelip film esnasında sızan başlar omuzlara aynı açıyla devriliyor.
New Yorklu fotoğrafçı Arthur Fellig, Weegee de derler, 40’lı yıllarda kızıl ötesi ışın kullanarak sinema salonlarının karanlık ortamında insanların fotoğraflarını çekmeyi başarmış. Çocukların kah kahkahalarla kah korkuyla izledikleri filmleri, kimileri belli ki hiç izlememiş.
Aralarında Pinocchio’nun, Flash Gordon Conquers the Universe, Casablanca ve Citizen Kane gibi baba filmlerin salonlarından da çekilmiş kareler var. Martin Curtiz’in, Orson Welles’in kemiklerini daha fazla sızlatmak istemiyorum ve sizi fotoğraflarla baş başa bırakıyorum. Bakın bakalım kareler tanıdık mı?
Salonlar belli ki patlamış mısır istilasına uğramamış henüz 40’lı yıllarda. Günümüz salonlarıyla kıyaslansa durum ne olurdu acaba? Elimde kameramla salonlara dalsam, döverler mi beni sizce?
h/t Mashable