Cinsiyete dayalı basmakalıplar insanı daha beşikteyken yakalıyor. Fotoğrafçı Kate T. Parker, kızları Ella ve Alice’i o basmakalıpların çok uzağında tutmayı başaranlardan. Çünkü Parker şirin değil güçlü kız çocukları yetiştirmek istiyor. Cici kızların yerini güçlü kızların aldığını söyleyen “Strong is the New Pretty” adlı fotoğraf serisinde Parker kızlarını ve onların kız arkadaşlarını en güçlü, en sert, en dağınık ve tabii ki en doğal halleriyle fotoğraflıyor.
Parker projeyi yaratma amacını şöyle anlatıyor: “Bence kızlarımızın ve diğer kadınların, güzelliğin sadece şirin pozlar ve mükemmel görünmek olmadığını bilmeleri gerekiyor. Güzelliğin hayata sarılmakta ve yaraları bereleri, çarpışmaları, kusurluluğu, dayanıklılığı kutlamakta olduğunu bilmeleri gerekiyor. Hepimiz medyadan güzel olmamız gerektiği mesajını alıyoruz; ben de kızlarıma ve başkalarına güzelliğin tam anlamıyla kendin olabilmek olduğunu göstermek istedim.”
Parker’ın fotoğrafları sayesinde kadınların güzellik anlayışının çocukluktan başlayarak şekillendiğini bir kez daha fark ediyoruz. Kafasında koca kurdeleler, şirinlik muskası pembe elbiseler, simli babetlerle kız çocukları küçük yaşta hareket edemez olmaya, sıkıntılı kıyafetlere, pasifliğe alışıyor. “Evleneceğim adam bana şöyle şöyle şartlar sunmalı.“, “Erkek dediğin kadınını prensesler gibi hissettirmeli.” diyen kadınlar daha çocukken prenses olduklarına inandırılanlar aslında.
Fotoğrafçı annenin kızlarını en doğal haliyle yakaladığı bu muhteşem kareler “cici kız” algımızı sorgulatıyor.
h/t: mymodernmet
Başka N’olmuş: Uğruna İngilizce öğrendiğimiz İngilizler [British Council iş birliğiyle]