Suriye’deki savaştan kaçanlar sevdiklerini, evlerini, huzurlu zamanlarını yitirdi. Belki bir bölümü bir gün geri dönecek ancak öyle bir şeyi daha kaybettiler ki orası hiçbir zaman tekrar o hatırladıkları topraklar olmayacak. Suriye’nin ve aslında bütün dünyanın ünlü, kültürel mirasları…
Ürdün’deki Zaatari mülteci kampında yaşayan Suriyeli sanatçılar, geldikleri toprakların zarar gören kültürel miraslarının minyatürlerini inşa ediyor. Belki biraz olsun iyi hissedebilmek, kamptaki çocuklara o özel yapıları bir şekilde tanıtabilmek için inşa edilen minyatürler geri dönüştürülmüş atık malzemelerden ve bölgedeki taşlardan yapılıyor.
Antik zamanların önemli merkezlerinden biri olup UNESCO tarafından Dünya Miras Listesi’ne alınan şehir Palmira da var minyatürlerin arasında, günümüze dek korunmuş en önemli Orta çağ kalelerinden birisi olan Krak des Chevaliers de.
Projeyi yöneten Ahmed Hariri: “Suriye’de olan bitene ışık tutmak için bu projeyi başlattık. Çünkü bu yerlerin pek çoğu ya tehdit altında ya da zaten şimdiye dek yok edildi… [Kampta] Suriye’yi hiç görmemiş ya da görse de hatırlamayan o kadar çok çocuk var ki… Ürdün’ü kendi ülkelerinden daha çok tanıyorlar. Bu proje buradaki sanatçılara özel bir amaç da sunuyor. Bu çalışmalarla kültürlerini korumak için en azından bir şeyler yapabiliyor olduklarını hissediyorlar.”
Kebap şişi ve kil ile inşa edilen Palmira, Deyrizor köprüsü, Emevî camii, Hama’nın su değirmenleri ve pek tabii Halep Kalesi… Sadece Suriyelilerin değil bütün dünyanın ortak kültürel mirası şimdi Ürdün’deki bu kamptaki sanatçıların ellerinde yeniden şekilleniyor.
h/t: inhabitat
görseller: Christopher Herwig
Başka N’olmuş: 20 renkli fotoğrafta 50 yıl önceki Suriye