Geçmişi Antik Yunan’a dayanan Olimpiyat geleneği 20. yüzyılın uluslararası kapitalist rekabeti içinde farklı bir biçim kazandı. Ekonomisini dönemsel turizm hamleleriyle canlandırmaya, güçlendirmeye çalışan devletler bir sonraki olimpiyatlara ev sahipliği yapmak için birbiriyle yarışır hale geldi. Sıfırdan inşa edilen Olimpiyat köyleri, stadyumlar derken özel inşaat firmaları zengin edildi ve zarar eden devletler zararı vergilerle kapatmaya çalıştı. Binlerce işçi inşaatlarda yeterince güvenlik önlemi alınmadığından yaşamını yitirirken ya da sakat kalırken; yine binlerce kişi de kurulacak tesisler sebebiyle yıllardır yaşadığı evinden sürüldü.
Belki açılış, kapanış etkinlikleri Youtube’da milyonlarca kez izlenmeye devam edecek bu etkinliklerin lokalde yarattığı tahribatın artık daha çok insan farkında. Bu farkındalığın artmasındaki en güçlü araçlardan biri fotoğraflar. Terk edilmiş Olimpiyat köylerinde günlerini geçirerek birbirinden vurucu kareler yakalayan fotoğrafçılar, çalışmalarıyla son yüz yılın Olimpiyat geçmişine ve geride kalan hayalet kentlere bir başka perspektiften bakmamızı sağlıyor.
1. 2014 Soçi Kış Olimpiyatları
Fotoğraf: Alexander Belenkiy
51 milyar dolar… Soçi Olimpiyatları tam 51 milyar dolara mal oldu ve bu özelliğiyle tarihin en çok paraya mal olmuş kış olimpiyatı oldu. Olimpiyat köyünün yapımında 50 civarında işçinin öldüğü de biliniyor. Olimpiyatlar sırasında 6000 sporcuya ev sahipliği yapan kompleks, şimdi boş caddeler ve terk edilmiş binalardan oluşan bir hayalet şehir.
2. 1936 Berlin Yaz Olimpiyatları
Fotoğraf: deathandtaxesmag
Fotoğraf: deathandtaxesmag
1936 Berlin Yaz Olimpiyatları tam 30 milyon dolara mal oldu. Organizasyon kapsamında Berlin’in batısında Elstal’da bulunan Olimpiyat köyü 4000 sporcuyu ağırladı. Çok değil, kısa bir zaman sonra Nazi askerlerine barınak olarak kullanılan bu kompleks 1945’te Rus subaylarına barınma hizmeti vermeye başladı. Köy bugün tamamen terk edilmiş durumda ve sonradan yapılmış duvar resimleriyle kaplanmış halde.
3. 1984 Saraybosna Kış Olimpiyatları
Fotoğraf: zeeiz
Fotoğraf: Reuters/Dado Ruvic
1984 Saraybosna Kış Olimpiyatları’nın yapıldığı olimpiyat köyü, bölgenin tarihine tanıklık etmiş bir enkaz durumunda. Yalnızca olimpiyatın kalıntılarını değil, 1992-1995 arası süren Bosna Savaşı’nın da korkunç izlerini taşıyor. Savaş sırasında tarafların cephane deposu olarak kullandığı olimpiyat köyü, savaşın ardından bir mezarlığa ev sahipliği yapmaya başladı. Mekanın işlevindeki bu değişim, olimpiyat oyunlarının hiçbir zaman yalnızca spora hizmet etmediğini de gösterir gibi.
4. 2004 Atina Yaz Olimpiyatları
Fotoğraf: Reuters/ Yorgos Karahalis
2004 Atina Yaz Olimpiyatları için tam 15 milyar dolar harcandı. Olimpiyatlardan geriye ise çürümeye bırakılmış dev yapılar kaldı. İnşası üzerinden henüz bu kadar az süre geçmişken kaderine terk edilmiş binaların akıbeti belli değil.
5. 2008 Pekin Yaz Olimpiyatları
Fotoğraf: REUTERS/David Gray
Fotoğraf: REUTERS/David Gray
2008 Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Pekin, dünya çapında ilgi odağı olmuştu. Hal böyle olunca tüm dikkatleri üzerine çekecek ikonik yapıların inşası da gecikmemişti. 2 milyar dolar paranın harcandığı olimpiyatlardan geriye çürümeye terk edilmiş spor tesisleri kaldı.
6. 1980 Moskova Yaz Olimpiyatları
Fotoğraf: Jon Pack and Gary Hustwit
Bu 16 katlı bloklar 1980 Moskova Yaz Olimpiyatları’nda sporcuların kalması için inşa edilmişti. Olimpiyat oyunları sırasında, tam 18 bloktan yalnızca birkaç tanesi kullanıldı. Şimdi devlet çalışanlarının kalıcı olarak ikamet ettiği binalar estetik yoksunu halleriyle şehrin kalbine saplanmış oklar gibi duruyor.
7. 1960 Roma Yaz Olimpiyatları
Fotoğraf: Jon Pack and Gary Hustwit
1960 Roma Yaz Olimpiyatları’na ev sahipliği yapan Olimpiyat köyünün de kaderi diğerlerinden farklı değil. Bir ara konut olarak kullanılan bu binalar, belirli bir süre sonra bakımsızlığa, kimsesizliğe, pasa, çürümeye terk edildi.
Gittiği coğrafyalara yeni bir gelecek umudundan çok tartışmalar ve zararlar getirmeye başlayan olimpiyatlar şimdi SALT’ın Perşembe Sineması’na konu oluyor. Garanti Mortgage’ın desteğiyle sürdürülen Perşembe Sineması, SALT Galata’da her Perşembe ücretsiz olarak gösterimi yapılan, toplamda 24 filmlik bir seçkiden oluşuyor. Gündemdeki toplumsal ve kültürel konularla ilgili farkındalık yaratmayı ve tartışma ortamı sunmayı hedefleyen etkinliğin bu gösterim dönemindeki odak noktası ise “mega etkinlikler” ve bu etkinliklerin zaman içinde geçirdiği olumsuz değişim. Programa dahil edilmiş filmler, hem tarihten hem de günümüzden fuar, kupa ve olimpiyatları mercek altına alarak bu büyük organizasyonların şehirler üzerindeki artmış baskılarını gözler önüne seriyor.
Sıradaki filmler:
26 Mayıs Charles Walters, Walk, Don’t Run [Koşma, Yürü], 1966
2 Haziran Scott Huegerich ve Bob Miano, The World’s Greatest Fair [Dünyanın En Harika Fuarı], 2004
9 Haziran Debs Gardner-Paterson, Africa United [Birleşik Afrika], 2010
16 Haziran Miao Wang, Beijing Taxi [Pekin Taksi], 2010
23 Haziran Suçlular Aramızda, 1964