Konu tecavüz olunca pek çok aklın gelip takıldığı bir nokta var ki o da “rıza” meselesi. Özellikle içinde bulunduğumuz toplum gibi kişisel sınırların ne olduğuna dair pek az fikir sahibi olunan bir düzende yaşıyorsanız rıza konusu daha girift bir hal alıyor. Öyle ki neyin tecavüz olduğunu neyin olmadığını bazen bir tecavüzcü dahi anlamıyor. “Bunu istediğine dair mesaj verdi.”, “O da o kadar kısa etek giymeseydi.”, “Onun da gece vakti orada ne işi vardı.”, “O benim karım, tecavüz sayılmaz.” gibi gerekçelerin tecavüzcünün cezasını hafifletici sebepler olarak kabul gördüğü bir hukuk düzeninde yaşıyoruz.
Bu noktada tecavüzü yalnızca cinsel ilişki kapsamında değerlendirmenin eksik bir tanım olacağını; toplumsal ve siyasi olarak da bu topraklarda birçok kez tecavüze uğradığımızı hatırlatalım.
Amerikalı illüstratör Alli Kirkham, tecavüzün tam olarak ne anlama geldiğini çok basit karikatürlerle anlatmayı başarmış. Kirkham, rıza meselesine cinsel ilişki üzerinden değil de günlük hayat diyalogları üzerinden bakmış. Böylece insanların “rıza”yı nasıl suistimal ettiğini ve işte bunun tecavüz olduğunu göstermiş. Aşağıda gördüğünüz tüm diyalogların konusunu “cinsel ilişki”ye çevirdiğinizde tecavüzün ne demek olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
1. “Bitene kadar durmak zorundasın.”
-Pulp Fiction’ı izlemek ister misin? +Olur! / (Yarım saat sonra) +Ya ben bu filmi çok sevmedim; haydi başka bir şey yapalım. / -Hayır! Film izlemek istediğini söylemiştin, o yüzden bitene kadar durmak zorundasın!
2. “Alabileceğimi söylemiştin.”
-Arabanı ödünç verdiğin için teşekkür ederim. +Rica ederim! / (Bir sonraki hafta) +Ne yapıyorsun? -Arabanı ödünç alıyorum! Alabileceğimi söylemiştin. / +Arabamı her istediğin zaman alamazsın! – Bu saçmalık! Bir defa alabileceğimi söylediysen her zaman alabiliyor olmam lazım.
3. “Sevdiğini söylemiştin.”
-Fluffy Bunny’nin yeni şarkısını çok seviyorum. / (Gecenin yarısı) -Of! Bu ne be? / +Bu şarkıyı sevdiğini söylemiştin! +Evet ama uyurken dinlemek istemiyorum!
4. “İstediğini söylemiştin.”
-Yani bir gün istediğim dövme işte bu. Tam şuraya. / (Baygınken…) / -Kendimde değilken bana dövme yapmışsın! Neyin var senin be?! +Bunu istediğini söylemiştin. -Ama kendimde değilken ve ne olup bittiğinden haberim yokken yapılmasını istemedim!
5. “Sen benim karımsın.”
-Kahvaltı hazırladığın için teşekkürler tatlım. +Rica ederim! / (Bir sonraki sabah) -Kahvaltı nerede? +Canım hazırlamak istemedi. Biraz mısır gevreği ye. / -Sen benim karımsın ve bana yemek hazırlamak senin görevin! Şimdi bana yumurta filan yap yoksa bunu fena ödersin!
6. “Bana borçlusun.”
-Kartları getirdim! Şimdi sana poker öğretebilirim. +Süper! / (Kısa bir zaman sonra) +Şimdi kuralları bildiğime göre bu oyunun bana göre olmadığını fark ettim./ -Beni buraya kart oynamaya davet edip sonra kart oynamak istemediğini söyleyemezsin. Bunca uğraşa senin için girdim. Bu yüzden bana borçlusun ve oyunu oynamak zorundayız.
7. “İstediğine dair mesaj veriyorsun.”
-Hey buraya gel de şunu al. / (Biraz sonra..) +Ama ben bunları taşımak istemiyorum, kes şunu! / -Ama ağırlık taşıyan biri gibi giyinip kaslarını gösteriyorsun. Ağır şeyler taşımak istediğin mesajını veriyorsun. Beni suçlama.